Tarihi milattan önce 3000’lere uzanan Derinkuyu yer altı şehri, Türkiye’deki en gizemli yapılardan biridir. Özellikle Bizans döneminde yoğun olarak kullanılan bu yer, ismini 70 metre derinlikteki 52 içme suyundan almıştır. 1963 yılında tesadüfen keşfedilen yapı 1967 yılında ziyarete açılmıştır.

Devasa bir yer altı şehri;

1963 yılında Kapadokya‘da yaşayan bir adamın evinin duvarı yıkıldı ve duvarın arkasında bir oda keşfetti. Adam, bu odaya girip devam ettiğinde ise birbirleri ile bağlantılı odaları olan bir tünel ağı keşfetti. Bu adamın tesadüfen keşfettiği bu yer 5 bin yıllık bir tarihi olan Derinkuyu yer altı şehriydi.

Keşfedildiği günden günümüze dek 50 metre derinliğe kadar 8 katı temizlenmiş, şehrin tüm katları temizlenmesi halinde ise bu gizemli yer altı şehrinin derinliği 85 metreyi bulacağı ve katların 12-13 kata kadar ulaşacağı tahmin ediliyor, ya da belki daha da fazlasına…

Yaklaşık 50 bin insanın rahatlıkla barınabileceği şekilde inşa edilen yer altı şehrinin ilk katı 5 metre derinlikten başlıyor ve şehrin girişi ustaca gizlenmiş. Şehrin 1. ve 2. katı mutfak, şaraphane, erzak depoları, oturma odaları ve ahır olarak bölmelere ayrılarak kullanılmış.

3. katta ise ortak toplanma alanları, kilise, günah çıkarma odaları, misyoner okulu, mezarlık gibi alanlar yer alıyor. Ayrıca 4-5 kişinin yan yana rahatça yürüyebileceği 9 km’lik bir de tünel var, bu tünelin sonu ise Kaymaklı veya başka bir yer altı şehrine bağlandığı tahmin ediliyor.

Şehrin aydınlatılması küçük oyuklara bezir yağı dökülüp yakılarak sağlanmış. Tığraz adı verilen silindir taşlar ise günümüz devlet sınırlarındaki gibi, şehri tehlikeli yabancılara karşı koruyan bir kapı görevi görüyor. Ayrıca şehir, dünyanın ilk akıl hastanesini de barındırıyor.

4. ve 5. katların havası daha da bir farklı. Burada yine mezarlıklar ve zindanlar yer alıyor. Bir zamanlar bu zindanların kapısında elinde meşale ile bekleyen muhafızları düşünmek ise, insanı gerçekten ürpertiyor. Ancak bu kattan sonrası bazıları için sıkıntı, çünkü dar tüneller tam da burada başlıyor.

Fakat 7. kata ulaşıldığında sizi şehrin en geniş alanı karşılıyor. Burada da yine birçok toplantı odası, mezarlık ve yeryüzüyle bağlantısı olmayan bir su kuyusu bulunuyor. 8. ve ziyarete açık son kata ulaşmış olsanız dahi aslında bu büyük şehirde sadece yolu yarılamış oluyorsunuz.

Derinkuyu gizemleri;

Derinkuyu tıpkı birçok gizemli yapı gibi cevaplanması gereken sorulara ev sahipliği yapıyor. Makineler olmadan bu şehrin nasıl oyulduğu, birbirleri ile nasıl bağlandığı; su kuyularının, sarnıçların ve özellikle en alt katlara dahi ulaşabilen havalandırma sistemlerinin nasıl yapıldığı tam bir muamma.

İlgili içerik: Paris yer altı mezarlığı ve Capuchin katakombu!

Alman Arkeolog, Araştırmacı ve Yazar Heinrich Kusch, Yeraltı Kapısının Sırları adlı kitabında; ”Avrupa’da bu yer altı şehirlerinin yüzlercesini bulduk. Bu tüneller Avrupa’nın birçok bölgesinde yer alıyor ve tahminimce daha binlercesi var. Hatta bu yer altı şehirlerinin çoğu da birbirleri ile bağlantılı. Hatta Avrupa’dan Türkiye’ye uzanan…

Mesela Türkiye’deki Derinkuyu yer altı şehri çok esrarengiz ve bu yer altı şehri bizlere antik çağlarda yaşamış insanların aslında ne kadar akıllı olduklarını gösteriyor. Derinkuyu’daki birçok gizemden ziyade, yer altını oluşturan bu taşlar daha dikkat çekici, çünkü bu taşlar jeolojik açıdan oldukça yumuşak yapıdalar. Eğer yer altındaki odaları destekleyen sütunlar böylesine muazzam biçimde inşa edilmemiş olsaydı kent yerle bir olabilirdi.”

Referans: kapadokyadayim.com

Instagram | Uygulama | YouTube | Destek Ol