Duvarların Dili Olsa da Konuşsa; Tarihi Sinop Cezaevi!

Bugün ünlü filozof Diyojen’in de doğum yeri Sinop’ta yer alan Tarihi Sinop Cezaevi ve tarihinden bahsedeceğiz. Bir zamanlar Anadolu’nun Alcatraz’ı adıyla da anılmış bu cezaevinin geçmişi ise binlerce yıl öncesine dayanıyor.
Hani bazı yapılar için dili olsa da konuşsa deriz ya, işte burası da öyle bir yer. Yaklaşık 4 bin yıl önce bölgenin hakimi Gaskalılar tarafından inşa edilen kale; tarih boyunca Grek, Pontus, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlılar tarafından korunmuş, güçlendirilmiş ve kullanılmıştır.

Cezaevi olarak kullanılması;
Kale içinde yer alan cezaevinin ne zamandan beri cezaevi olarak kullanıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Oldukça eski mazisi olan kalenin ilk kez cezaevi olarak kullanımına ait en eski belgeler Seyyah Evliya Çelebi’nin 17. yüzyılda yazmış olduğu Seyahatname’ye dayanmaktadır.
Evliya Çelebi Seyahatname’sinde cezaevinden şöyle bahseder; ”300 kapılı korkunç bir kaledir. Kolları demir parmaklıklara bağlı, bıyıklarından 10 adam asılır nice azılı mahkûmlar vardır. Burçlarında gardiyanlar ejderha gibi gezer. Oradan mahkûm kaçırtmak değil kuş bile uçurtmazlar.”
Gerçekten de cezaevi aşırı korunaklıydı, en büyük avantajı ise konumuydu. Denize yakınlığı tünel kazarak kaçmayı imkansız kılıyordu. Hatta bu denli yakın olması yüksek oranda rutubete de neden oluyordu. Bununla alakalı da şöyle bir söz vardır; “İçeride kibrit bile çok zor yanar.”
Diğer bir kaçış şansı da Esaretin Bedeli filmindeki gibi kanalizasyon borularını kullanarak sürüne sürüne kaçmaktı. Fakat boruların çıkış noktasına önlem amaçlı demirler monte edilmiş; bu kaçış yöntemini deneyen 2 kişi, geriye doğru sürünemediği için de feci şekilde can vermişti.
İlgili İçerik: Alcatraz Hapishanesi’nden Kaçan 3 Kişinin Müthiş Planı!
Bu cezaevinde eski dönemlerde mahkumlara işkenceler de uygulanmıştır. Duvarlara asılı kelepçelere bağlanan mahkumlara dayaklar atılıyor, kırbaçlanıyor, açlıkla imtihan ediliyor, vücutlarına çıplak şekilde soğuk su veriliyor ve de nemli, karanlık odalara haftalarca terk ediliyordu.

Filmlerde, dizilerde, şarkılarda;
Yakın dönemde bu cezaevinde mahkum olmuş ünlü isimler de vardı; bu kişiler arasından en ünlü olanı ise Sabahattin Ali‘dir. Üstelik Pardon, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Bizim Hikaye filmleri ile Tatar Ramazan, Parmaklıklar Ardında gibi bazı meşhur diziler de burada çekilmiştir.
Tarihi, hikayesi ve acıları ile dünyanın en çok bilinen zindanlarından olup, şarkılara ve şiirlere konu olan Tarihi Sinop Cezaevi, 1997 yılında tutukluların Sinop’ta yeni inşa edilen cezaevine nakledilmesinin ardından bir süre terk edilmiş ve cezaevi 1999 yılında müzeye dönüştürülmüştür.
Burayı gezme fırsatı bulan kişiler kolay kolay etkisinden çıkamadığını söylemektedir. Duvarlara atılan çentikleri, duvara bağlı zincirleri görünce ve zifiri karanlık odalarda bir zamanlar dışkılarıyla terk edilmiş insanların yaşadığını düşününce insan gerçekten derinden etkileniyor…