20. yüzyıl edebiyatının en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilen Franz Kafka her gün sıradan yürüyüşlerini yaptığı bir parkta küçük bir kıza rastlamış. Üzgün haldeki bu küçük kız oyuncak bebeğini kaybetmiş ve bulamayınca da bu duruma çok üzülmüş. Franz Kafka ise küçük kıza bebeği birlikte aramalarını teklif etmiş ve yarın yine burada, aynı yerde buluşmak üzere sözleşerek ayrılmışlar.

Mektuplar…

Franz Kafka oyuncak bebeğin bulunmayacağını elbette biliyormuş ve küçük kız için kaybolan bu bebeğin ağzından ona bir mektup yazmaya karar vermiş.
Ertesi gün aynı yerde küçük kız ile buluşan Kafka, bebeği bulamadığını ama ondan bir mektup aldığını söyleyerek mektubu açmış ve küçük kıza okumaya başlamış; “Sevgili arkadaşım, lütfen benim için endişelenme, ben dünyayı görmek adına çok uzun bir yolculuğa çıktım.”

Hayali maceralar…

Bu mektup Franz Kafka’nın yazacağı mektupların sadece ilki imiş. Kafka, artık küçük kızla her buluştuğunda oyuncak bebeğinin yaşadığı hayali maceraları yazdığı mektupları okumaya başlamış. Derken aradan günler geçmiş ve artık bu buluşmaların da bir sonu gelmiş.

Kafka, küçük kızla son görüşmesinde ona başka bir oyuncak bebek getirmiş. Küçük kız, kaybettiği oyuncak bebeğinden oldukça farklı görünen bu bebeğe şaşkınlık içinde uzun uzun bakmış ve bu oyuncak bebeğin kaybettiği oyuncak bebek olmadığı söylemiş.
Kafka daha sonra oyuncak bebeğin cebine iliştirdiği küçük bir notu çıkarmış ve küçük kıza okumuş; ”Yolculuğum beni çok değiştirdi.” Bu notu duyduktan sonra küçük kız çok mutlu olmuş ve şaşkınlığı da gitmiş.

Er ya da geç…

Aradan çok uzun yıllar geçmiş ve artık yetişkin bir kadın olan bu küçük kız bir gün, uzunca bir zaman oyunlar oynadığı oyuncak bebeğinin gözden kaçırdığı bir yırtığın içinde sıkıştırılmış bir not bulmuş, notta ise şunlar yazmaktaymış: “Bir gün sevdiğin her şeyi er ya da geç kaybedeceksin. Ama sevgi, başka bir suretle tekrar karşına çıkacak…”

Instagram | Uygulama | YouTube | Destek Ol