İlginç Bilgiler

Hababam Sınıfı Hakkında Az Bilinen 10 Bilgi!

Hababam Sınıfı Hakkında Az Bilinen 10 Bilgi!

Kim bilir kaç kere izlediğimiz, izlemeye doyamadığımız ve her defasında sanki ilk kez izliyormuş gibi bizi güldürmeyi başarabilen dev seri Hababam Sınıfı hakkında az bilinen 10 bilgi;

1. Eser ilk olarak tiyatroda;

Rıfat Ilgaz’ın ”Dolmuş” dergisinde yayımladığı daha sonra 1957 yılında kitaplaştırdığı bu dev eser ilk önce tiyatroya uyarlandı. Sahnede olan isimler Zeki Alasya ve Metin Akpınar’dı. Bu ikili aynı zamanda eserin sinemaya taşınması fikrini veren isimlerdi. Ancak yönetmen koltuğunda oturan Ertem Eğilmez prensip gereği yıldız oyuncularla çalışmak istemiyordu ve bu yüzden filmde yeni oyuncular aranmaya başlandı.

2. Dev kadro oluşuyor;

1974 yılında ilk filmin çekimlerine başlandı ve daha sonra birer yıldıza dönüşecek o isimlere roller dağıtıldı. Önemli rollerde Adile Naşit, Münir Özkul gibi isimlerin yanı sıra öğrencilerden bir de Tarık Akan yer aldı.

Tarık Akan’da o zamanlar yıldızı parlayan isimlerden biriydi. Ertem Eğilmez’in Tarık Akan’a ünlü olmasına rağmen rol vermesinin nedeni, Tarık Akan’a karşı duyduğu bir sempatiydi. Ertem Eğilmez’in oğlu 12 yaşında vefat etmişti, adı da Ferit’ti. Ertem Eğilmez filmlerinde Tarık Akan’ı oynatıyor ve isminin Ferit olmasını istiyordu.

3. Asker izninden sete;

Hayta İsmail karakterine hayat vermiş Ahmet Arıman’ın filmde askerden geldiği ve sınıfı ziyaret ettiği sahne bir kurgu değildi. Ahmet Arıman gerçekten de filmin çekimleri sırasında askerlik görevini yapıyordu ve seti ziyarete gelmişti. Ertem Eğilmez de bu olayı filme uyarlayarak güzel bir anı yaşatmış.

4. Paşa Nuri;

Hababam Sınıfı’nın fizik hocası ve sürekli gaza getirilen Paşa Nuri karakterine hayat veren Sıtkı Akçatepe, Halit Akçatepe’nin babasıdır. Filmde askerlik anıları ile gaza getirilen Paşa Nuri gerçekten de Kurtuluş Savaşı gazisiydi. Aynı zamanda anne tarafından Osmanlı İmparatorluğu’nun Lale Devri Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın torunudur.

5. Yedi ay vizyonda kaldı;

İlk film 1 Nisan 1975 tarihinde vizyona girdi ve Hababam Sınıfı serisinin en çok vizyonda kalan filmi oldu, film yaklaşık 7 ay boyunca gösterimde kaldı. Hababam Sınıfı’nın 2. filmi ”Sınıfta Kaldı” ise serinin en çok gişe yapan filmi oldu.

6. Senaryodaki değişiklikler;

Aslında kitapta İnek Şaban ispiyoncu, Mahmut Hoca müdüre yalakalık yapan bir öğretmen iken film için senaryo değiştirilmiş. Gerçi İnek Şaban filmde arada bir ispiyonculuk yapsa da özellikle Mahmut Hoca için iyiki de senaryo değiştirilmiş. Ayrıca Kemal Sunal için çekimlerde doğaçlama yapma özgürlüğü verilmiş, sebebi ise büyük üstadın ortaya senaryodan daha komik şeyler çıkartabiliyor olmasıymış.

7. İlk filmleri;

Daha sonraki yıllarda beraber birçok filmi olacak büyük oyuncular Kemal Sunal ve Şener Şen beraber ilk kez Hababam Sınıfı’nın 2. filminde rol almıştır. Bu dev ikili ilk kez birlikte rol almalarına rağmen müthiş bir uyum içinde oynamış ve bizleri defalarca güldürecek efsane sahnelere imza atmıştır.

Bir diğer yandan Ayşen Gruda’nın bilgi yarışmasındaki sunuculuk rolü sinemadaki ilk oyunculuğudur. Büyük oyuncu Ayşen Gruda daha sonra dev seriye öğrenci olarak ise tekrar katılmıştır.

8. Kaçış planını kim çizdi;

Hababam Sınıfı Uyanıyor filmindeki öğrencilerin yer altından kaçıp daha sonra dışarıya çıkacaklarını umarak hazırladıkları ve yolun sonu Mahmut Hoca’nın odasına çıkan başarısız denemede tahtaya hepimizin merak ettiği kaçış planını aynı zamanda filmdeki öğrencilerden biri olan Dilaver Gür çizmiştir. Dilaver Gür oyunculuğun yanı sıra mühendislik okuyordu. Bunu bilen yönetmen Ertem Eğilmez, çizse çizse en iyi o çizer diye düşünerek Dilaver’e ”Şuraya bir kaçış planı çiz bakalım.” demesi üzerine bu çizim ortaya çıkmıştır.

9. Akil Hoca;

Gözleri pek iyi görmeyen felsefe hocası Akil Hoca gerçek adıyla Akil Öztuna, Hababam Sınıfı filmleri çekimi sırasında aynı zamanda Tosun Paşa filminde de bu sefer aklı gidip gelen evin büyüğü rolünü üstleniyordu. Akil Öztuna, Tosun Paşa filminin çekimlerinde deveden düşerek hastaneye kaldırılmış ve bir süre yaşam mücadelesi sonucunda 18 Kasım 1976 tarihinde hayatını kaybetmiştir. Bu sebeple de filmdeki bazı sahneleri kopuk kopuktur.

10. Eserin yazarı Rıfat Ilgaz;

Bu büyük eseri bizlere kazandıran Rıfat Ilgaz, seriyi kaleme aldığında daktilo alacak parası olmadığı için kitabı el yazısıyla yazmıştır. Yani bu seri büyük bir emekle bizlere sunulmuştur.

Bir röportajda Rıfat Ilgaz’a ”Nasıl bu kadar çok güldürebildiniz?” sorusuna Rıfat Ilgaz şu mükemmel cevabı vermiştir.
“Eskiden idamlar sabaha karşı yapılırmış. Bir süre sonra idam yaklaştığında tüm dükkanlar açılmaya, esnaf satış yapmak için bağırıp çağırmaya başlamış.
Bunun üzerine aileler de o saatlerde sokağa çıkınca idam vakitleri panayır havasına bürünmüş. Nitekim ölen bir adama bakarak gülen bir halk görüntüsü oluşmuş.
Ben de çöken eğitim sistemini anlattım.
Hepimiz ölen bu sisteme bakarak güldük.”

Instagram | Uygulama | YouTube | Destek Ol

Bu Yazıyı Paylaş veya Bir Arkadaşına Gönder;

Yorumlar