Nikola Tesla: Ölüm Işını Projesi ve Haarp Teorisi!

Yaşadığı çağın ötesinde olan Nikola Tesla 1930 yılında Teleforce (Ölüm Işını) adında bir savunma silahı icat ettiğini duyurdu. Tesla bu silah hakkında şu açıklamayı yapmıştı;
”Yaptığım bu silah mikroskobik boyuttaki parçacıkları yansıtıyor ve böylece ışınla mümkün olandan trilyonlarca kat daha büyük bir enerjiyi küçük bir alana ulaştırmayı sağlıyor. Bu silah ile savunma yapan bir ulus, sınırına 320 kilometre kadar yaklaşan 10 bin düşman uçağının düşmesine tanık olacak.”
Silah üretildi mi?
Nikola Tesla bu silahını yaptığı tüm testlerden başarıyla geçirmişti. Fakat bu silaha hiçbir ülke sahip olamadı. Dünyadaki güçlü savunma orduları Nikola Tesla’ya bu silahı kendilerine tanıtmasını istese de Nikola Tesla tüm bu istekleri reddetti. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri 1940 yılında bu silahı geliştirmesi için Tesla’ya destek talebi teklif etmiş, fakat bu teklifine olumlu bir yanıt alamamıştır.
Nikola Tesla çok güçlü olduğunu bildiği bu silahın yanlış kişilerin ellerine geçtiği takdirde felaket sonuçlara yol açacağını biliyordu. Silahın örneklerini dahi hiçbir zaman kağıt üstüne geçirmedi. Nikola Tesla eğer Edison ve türevleri gibi paraya tamah eden ve politik düşünen bir insan olsaydı bu silahı gözü kapalı teslim eder ve geri kalan ömrünü refah içinde geçirirdi, fakat o bir iş adamı değil kendini insanlığa adayan bir mucit ve bilim insanıydı.

Nitekim silah hiçbir zaman gün yüzüne çıkmadı. Tesla ayrıca ömrünün son yıllarında ölüm ışını dışında kıyamet silahları diyebileceğimiz birçok farklı silah üzerinde daha çalışmalar yapıyordu. 7 Ocak 1943 tarihinde kaldığı otel odasında ölü bulunmuş ve akabinde FBI yetkilileri Tesla’nın tüm eşyalarını toplayarak götürmüşlerdi. Bunun sebebi 2. Dünya Savaşı devam etmekte ve bilgilerin SSCB’nin eline geçme korkusu olduğuydu, ancak işin asıl tüm bu teknoloji ve projelere el koyulması ve Amerika Birleşik Devletleri’nin lehine kullanılmasıydı.
Haarp teorisi;
ABD, Tesla’nın araştırmalarından yola çıkarak H.A.A.R.P. yani “Yüksek Frekanslı Aktif ‘Aurora’sal Araştırma Programı” projesini başlatmıştır. Bu proje Alaska’da Gakona askeri üssü yakınlarında, ABD Hava ve Deniz Kuvvetlerince gerçekleştiriliyor. Peki bu HAARP ile neler yapılabilir?
Bu proje hakkında çok fazla bilgi olmamak ile birlikte Nikola Tesla’nın çalışmalarından edilen tahminlere göre iklimler değiştirebilir, kutuplar eritebilir, ozon tabakası ile oynanabilir, yapay deprem ve tsunami oluşturulabilir, okyanus dalgaları kontrol edebilir ve daha birçoğu. Ancak 51. Bölge gibi bu yer de ABD hükumeti tarafından çok gizli tutulmaktadır.
Bir komplo teorisone göre HAARP ilk defa Gölcük Depremi’nde denenmiştir. Türkiye Eski Başbakanı Bülent Ecevit depremin bir komplo olabileceğini düşünüp araştırılmasını bile istemiştir. Bunu Bülent Ecevit rahmetli olduktan sonra bir TV Programına katılan deprem uzmanı Ahmet Mete Işıkara (1941-2013) açıklamıştır.
Deprem günü ve öncesinde yaşanan sıra dışı olaylar;
Havanın deprem gününe kadar olağan sıcaklıklardan daha fazla yaşanması, denizin altındaki kumun çok sıcak olması, elektronik cihazların ve telefonların çalışmaması ve hatta bozulması, depremin öncesinde deniz üssünde ABD’ye ait denizaltısının olması, depremden önce denizin üstünde yaşanan büyük bir patlama ile bir ateş topunun görünmesi, ki bunu gören çok sayıda insan olduğu bilinmektedir, Gölcük’de gerçekleşen basit bir devir teslim töreninde, Amerikalı ve İsrailli ”üst düzey” komutanlarının orada bulunması ve bunun gibi daha birçok sıra dışı olay.

En yüksek seviyedeki HAARP sinyallerinin 16 Ağustos 1999 tarihinde saat 20:00’dan sonra kesilmesini gösteren grafik hemen üst tarafta yer alıyor. Ancak tüm bunlar günümüzde bir komplo teorisi olmaktan öteye gidememiştir.