Van Gogh Kimdir? Hayatı, Sözleri ve Eserleri!

Dünyadaki en sıra dışı kişiliklerden biri olan Vincent Van Gogh, resim yapmaya hayatının son dönemlerinde başlamış, ancak buna rağmen tarihteki en büyük ressamlardan biri olarak yerini almıştır. Van Gogh kulağını neden kesti, kaç resmi satıldı, hayatı boyunca neler yaptı ve intiharı hakkında tüm bilgileri bu uzun yazımda topladım, keyifli okumalar;
1 – Van Gogh Kimdir?

Van Gogh (1853-1890) Hollandalı art izlenimci ressam. Batı dünyası sanat tarihinin en meşhur ve en ilgi çekici ressamlarından biridir. Ruhsal ve psikolojik olarak sıkıntılar içinde bir hayat geçirmiş ve 37 yaşında vefat etmiştir. Çoğu ressam gibi çocukluktan değil, ölümünden önceki son 10 yılında resim yapmaya başlamış ve bu eserlerinin çoğunu da ömrünün son 2 yılında ortaya çıkarmıştır.
Vincent Van Gogh’un buna rağmen 860’ı yağlı boya olmak üzere 2100 civarı resim ve çizim çalışması olmuştur. Bir arkadaşıyla tartıştıktan sonra sinir krizi geçirmiş ve kendi kulağını kesmiştir. Dünyada en çok tanınan ve en sıra dışı sanatçılardan biri olan Vincent Van Gogh’un ayrıntılarıyla hayatı, sözleri ve eserleri;
2 – Çocukluğu (1853-1868)

Van Gogh tam ismiyle Vincent Willem Van Gogh 30 Mart 1853 tarihinde Hollanda’nın güneyinde, halkın çoğunluğu katolik olan Groot-Zundert şehrinde dünyaya geldi. Babası Thedorus Van Gogh bir rahip, annesi Anna Cornelia Carbentus ise bir ev hanımıydı. Bu çift, Van Gogh’a ölen ilk çocuklarının adını ‘Vincent’ ismini verdiler. Vincent ismi ayrıca ailesinde de oldukça yaygın olarak kullanılan bir isimdi. Teoloji derecesi alan büyük babası ve heykeltıraş olan büyük amcasının isimleri de Vincent idi.
Vincent saygılı ve ciddi bir çocuktu. Annesi ve mürebbiyesi (ek olarak eğitim veren dadı) tarafından ilk eğitimini aldıktan sonra 1860 yılında köy okuluna başladı. 1964 yılına gelindiğinde bir yatılı okula gönderildi fakat Van Gogh kendini burada yalnız hissetmiş olacak ki geri dönmek istedi. Van Gogh küçük yaşlarda resme ilgisi vardı çünkü annesi çocukken Vincent’i resim yapmaya teşvik etmişti.
Fakat yalnızca çocukken bir kaç resim yapmış, bunu ilerletmemişti. Vincent bir süre sonra yatılı okula daha fazla dayanamayıp okulu bırakarak evine geri döndü. Kendisinden 4 yaş küçük kardeşi Theo’ya yazdığı bir mektupta çocukluk zamanlarını ”kasvetli, soğuk ve kısır” olarak tanımlayacaktı.
3 – İş Hayatı (1868-1875)

Okulu bırakan Van Gogh 15 yaşında, amcasının aracılığıyla sanat simsarlığı (sanat eseri alıp satan) firmasında iş buldu. Burada 4 yıl çalıştıktan sonra firma 1873 yılında Van Gogh’u İngiltere’nin Southampton Caddesi’ndeki şubesine tayin etti. Londra’nın güneyinde bir eve taşınan Van Gogh bu zamanlarda daha sonra kendini mutlu olarak tabir ettiği yılları yaşıyordu.
Henüz 20 yaşındaydı, işinde başarılıydı ve çok iyi para kazanıyordu. Burada ev sahibinin kızı Eugeniye Loyer’dan hoşlanan Van Gogh, ona açıldığında red cevabı aldı ve bu onun içine kapanmasına neden oldu.
Bu dönemlerinde dinine daha fazla yöneldi ve 1875’de Paris’teki şubeye tayin oldu ancak burada firmanın sanatı ticaret haline getirmesinden dert yandı ve bir süre sonra da işten çıkarıldı.
4 – Dini Hizmetleri (1876-1880)

1876 yılında tekrar İngiltere’ye döndü, burada çeşitli bir kaç işte çalıştıktan sonra rahip yardımcısı olmaya karar verdi. Sürekli İncil okumaya başlayan Van Gogh daha da dindarlaşarak keşiş hayatı yaşamak istedi. Az yemek yemeye başladı ve et yemekten kaçındı. Din bilgisi iyi olan amcası ile yaşamak için Amsterdam’a geçiş yaptı. Burada üniversite teoloji sınavına girdi fakat başarılı olamadı. 1879 yılında Belçika’da misyoner (başka ülkelerde dini yayma, ikna etme) olarak görevlendirildi.
Burada yoksul cemaatlere destek oldu. Kaldığı evi dahi evsiz birine vermiş kendi ise samanlar üzerinde uyuduğu bir kulübe de kalmıştı. Bu yaşam koşulları kilise tarafından hoş karşılanmadı ve ”Rahiplik mesleğinin saygınlığını zedelediği” gerekçesiyle Van Gogh’un bu işine son verildi. Van Gogh’un yaşadığı bu olay babası tarafından da hiç hoş karşılanmadı, emeklerinin boşa gittiğini düşünen baba, Van Gogh’a kendisini tımarhaneye kapatması gerektiği bile söylemiştir.
5 – İlk Eserleri (1880…)

1880 yılında Bekçika’da misyonerlik yaparken sık sık manzaralar izlemeye ve bunları kaleme almaya başlamıştı. Hayatının her alanında kardeşi Theo ile mektuplaşan Van Gogh, Theo’nun tavsiyesi üzerine resim yapmaya başladı. En son çocukluğunda resim yapan Vincent Van Gogh tam 27 yaşında fırçayı tekrar eline aldı.
1880 yılının sonlarında Brüksel’de bir resim kursuna gitti ve burada gölgeleme, perspektif üzerine dersler aldı.
6 – Van Gogh, Kee ve Sien (1881-1883)

1881 yılının Nisan ayında ailesinin yanına döndü ve burada yaşamaya başladı. Burada komşularını ve etrafı konu alarak çizimler yapıyordu. 1881 yılının Ağustos ayında büyük teyzesinin yeni dul kalmış kızı Cornelia’nın (Kee) ziyaretine gitti. Bu ziyarette Cornelia ile yürüyüşlere çıktı ve kendisinden 7 yaş büyük kuzenine aşkını açıklayarak evlenme teklifi etti fakat Kee bu teklifi reddetti. Van Gogh’un bu konuyu uzatmasından sonra, Kee’nin babası Johannes, Van Gogh’a kendine dahi bakamadığı gerekçesiyle asla onay vermeyeceğini söylemiştir.
1882 yılında Van Gogh bir başka kuzeni Mauve’nin yanına gider ve resim yapan kuzeni Mauve’den yağlı boya üzerinde dersler alır. Burada bir ev tutan Van Gogh, fahişelik yapan Sien adında hamile bir kadına ve kadının 5 yaşındaki kızına evini açar. Sien, doğan çocuğuna Vincent Van Gogh’un diğer adı Willem ismini verir.
Van Gogh’un babası, oğlunun evinde bir fahişe ve çocuğu ile kaldığını öğrenince oğlu ile ile tartışır ve evinden yollaması için baskı uygular. Van Gogh ise bu baskıları sonucu bunun sorumluluğunu alamayacağını düşünerek 1883 yılının sonlarına doğru Sien ve çocuklarını terk eder. Sien daha sonra fakirlik sebebiyle tekrar fahişelik yapmaya başlar. Sien uzun bir aradan sonra 1904 yılında kızını annesine, Willem’ı kardeşine bırakarak Schelde Nehri’ne atlayarak intihar eder.
7 – Sergilenen İlk Eserleri;

Bir sanat simsarı 1885 yılında Van Gogh’un resimleri ile ilgilenir ve düzenlediği sergide Van Gogh’un resimlerinden de görmek ister. Resimlerin satışı ile ilgilenen kardeşi Theo, Vincent’e sergileyebileceğimiz resim var mı diye sorar ve bu sergide Patates Yiyenler ile bir kaç tane köylü karakter çalışması yer alır, fakat hiç satış olmaz.
Vincent, kardeşi Theo’ya ”Neden hiç resim satamıyorsun!” diye sitem ettiğinde kardeşi Theo; ”Resimlerin çok karanlık olduğunu, burada renkli resimlerin daha çok satıldığını” söyler.
Van Gogh ise resim yapmaya devam ediyor ve evine modeller alıp onları çiziyordu. Bir gün kadın modellerden biri hamile kalınca kasabalılar Van Gogh’u suçladı ve şikayetler üzerine kasabanın rahibi kasabalıların Van Gogh’a modellik yapmasını yasakladı.
8 – Paul Gauguin’in Ziyareti;

Vincent, 1888 yılında Fransa’nın Arles şehrine taşındı ve en çok eserine burada imza attı. Bölgenin manzarası ve ışığından adeta büyülenmişti. Daha önceden sergilerin birinde tanışmış olduğu ressam arkadaşı Paul Gauguin’in yanına gelmesini ve birlikte yaşayıp, atölye açarak resimler yapmayı teklif etti.
Gauguin bu teklifi kabul edince Van Gogh’un buna çok sevindi. Birlikte bir çok resim yaptılar, Van Gogh Gauguin’in portresini, Gauguin Van Gogh’un portrelerini yaptı.
Ancak kendisini üstün gören ve Van Gogh’a küstahça davranan Gauguin bir süre sonra aralarının bozulmasına neden oldu.
9 – Kulak Kesme Olayı;

Van Gogh’un kulağını kestiği olayın nasıl geliştiği tam olarak bilinmemektedir. Van Gogh’un ölümünden sonra bu olay hakkında Gauguin’in ”Bana tehditler savundu ve ustura ile beni takip etti.” gibi iddiaları olsa da bu söylemlerin gerçekliği varsayımda kalmıştır.
Bilinen olay; Vincent ile Gauguin şiddetli bir tartışma yaşar ve daha sonra Gauguin yakınlardaki bir otele, Van Gogh ise evinde döner. Sinirinden ve psikolojik rahatsızlığından kaynaklanarak ustura ile sol kulağını keser ve oldukça kan kaybı yaşar. Yarasını sardıktan sonra kulağını beze sararak bir genelevde Gauguin ile birlikte tanıdıkları bir kadına verir. Kulak hastaneye getirilmiş olsa da geç kalındığı için kulağın dikilme zahmetine girilmemiştir.
Van Gogh bu olayla ilgili olarak ertesi gün hiç bir şey hatırlamadığını söylemiştir. Daha sonra arkadaşı Gauguin ile görüşmek istemiş fakat Gauguin, polis memurlarına görüşmemelerinin Van Gogh için daha iyi olacağını söylemiş ve şehri terk etmiştir. Sonrasında ise birbirleri ile hiç görüşmemişlerdir ancak mektuplaşmaya devam etmişlerdir. Hatta mektupların birinde (1890) Gauguin, Van Gogh’a Belçika’nın bir şehri Anvers’de bir atölye kurmayı bile önermiştir.
Vincent bu olaydan sonra bir yıldan uzun bir süre bir takım psikolojik ve ruhsal rahatsızlıklar sebebiyle devamlı hastanelere gidip geldi. Mayıs 1989 tarihinde kendi rızasıyla akıl hastanesi yattı. Burada da yönetimden izin alarak resimler yapmaya devam etti. Akıl hastanesinde bir sene kaldıktan sonra Mayıs 1890’da akıl hastanesinden çıktı ve kardeşi Theo’nun yakınlarına yerleşti. Bu bir kaç aylık dönem Van Gogh’un kendini aşırı ”melankoli ve yalnız hissettiği zamanlar” olarak tarif edilir.
Kardeşi Theo için; ”Tuvallerim kelimelere dökemediklerimi sana söyleyecek.” diye yazmıştır.
10 – Van Gogh’un Ölümü;

Van Gogh 27 Temmuz 1890’da bir buğday tarlasında 7 mm’lik bir altıpatlar ile kendini göğsünden vurmuş ve bu olaya hiç kimse tanık olmamıştır. Kurşun Van Gogh’un hiç bir organına isabet etmemesi nedeniyle orada ölmemiş ve yürüyerek kaldığı yere dönmüştür.
Burada iki doktor kendisine bakmış fakat cerrah olmadıkları için kurşunu çıkaramamışlar. Doktorlar ellerinden geldiğince Van Gogh’un yaralarını tedavi etmiş ve Van Gogh’u pipo içerken odalarında yalnız bırakmışlardır. Ertesi sabah kardeşi Theo, Van Gogh’u iyi görmüş olsa da; Van Gogh enfeksiyon yüzünden, kendini vurmasından 30 saat sonra, 37 yaşında iken hayatını kaybetmiştir.
Theo’ya göre Vincent’in son sözleri; ”La tristesse durera toujours” (Keder sonsuza dek sürecek) olmuştur.
Van Gogh, 30 Temmuz’da Paris’in kuzeybatısındaki Auvers-sur-Oise Belediye Mezarlığı’na gömülmüştür.
29 Temmuz 1890 tarihinde vefat eden Van Gogh’dan sonra kardeşi Theo’nun da devam eden hastalığı abisinin ölümü ile çok daha kötüleşmiş ve bu hastalıkla başa çıkamayan Theo abisinin ölümünden yaklaşık 5 ay sonra 25 Ocak 1891’de hayatını kaybetmiş önce Uhrect’e, 1914 yılında abisi Van Gogh’un mezarının yanına gömülmüştür.
”Loving Vincent” filminin tanıtımı;
Van Gogh’un Sözleri;
Seçimden değil, kaderden dolayı macerayım.
Sıkıntıdan öleceğime tutkudan ölmeyi tercih ederim
Resmimi hayal ediyorum ve sonra hayalimi boyuyorum.
Başlangıç muhtemelen en zorudur, ama direnin sonunda her şey daha iyi olacak.
Eserlerime ruhumu ve yüreğimi harcadım ve sonra aklımı kaybettim.
Keşke beni olduğum gibi kabul etseler.
Ne yazık ki birisi tecrübe kazandıkça gençliğini kaybediyor.
İnsanları sevmekten daha sanatsal bir şeyin olmadığını düşünüyorum.
Vincent Villem Van Gogh