Van Gölü Canavarı Gerçek mi? Akdamar Adası!

Ülkemizin en meşhur efsanevi yaratığı olarak bilinen Van Gölü Canavarı çoğu kişiye göre safsata olsa da, varlığına inanan çok sayıda insan var. Yüzlerce hatta bazı teorilere göre bin yıldır varlığını sürdüren Van Gölü Canavarı ilk ne zaman ortaya çıktı ve hakkındaki teoriler;
Efsane nasıl başladı;
Van Gölü Canavarı’nın varlığı ilk kez 1889 yılında Saadet gazetesinin yayımladığı 1323 sayılı nüshasında ortaya çıkmıştır. Üç yolcu göl kenarında dinlendiği sırada bir yaratık tarafından saldırıya uğramış ve aralarından birinin ölümüyle sonuçlanmış olaydır.
Haber şöyledir; üç yolcu Van Gölü’nün Ahlat sahilinde mola verip dinlendikleri esnada, aralarından biri ayaklarını yıkadığı anda bir yaratık tarafından saldırıya uğrar. Arkadaşları son çare olarak ateş ile yaratığa saldırır fakat yaratık adamı gölün içine çeker ve adama bir daha kimse ulaşamaz.

Binlerce ihbar;
O günden bu yana Van Gölü Canavarı hakkında şimdiye kadar 1000’den fazla kayıtlı ihbar vardır. İhbarların hemen hemen hepsi aynıdır; Canavar ortalama olarak 10-15 metre uzunluğunda, siyah renkli ve sırtında çıkıntılar olan bir yaratık olarak tarif edilmiştir.
Özellikle 1990’lı yıllarda ihbarlar bir hayli artmış. Hal böyle olunca gölde keşifler ve araştırmalar yapılmaya başlanmış.

Araştırmalar sonucunda yaratığın ne varlığı, ne de yokluğu ispat edilebilmiş. Yapılan keşiflerde ise bambaşka bir keşfe imza atılmış, Urartular dönemine ait tam 3 bin yıllık bir kale. En azından araştırmalar ve canavar arayışı güzel bir keşif getirmiş.
Kilisede ki enteresan kabartmalar;
Gelelim enteresan detaya; Van gölünde dört adet ada bulunur. Bu dört adanın en büyüğü olan Akdamar adasında da bir kilise bulunmaktadır. Bu kilise 915-921 yılları arasında Kral 1. Gakik tarafından, Mimar ve Keşiş Manuel’e inşa ettirilmiştir.
İlginç olan şey ise 10. yüzyılda inşa edilen bu kilisenin duvarındaki bazı kabartmalar. Sol alttaki kabartmada gemiye saldıran bir deniz canlısı ve hemen yanında bulunan diğer kabartmada ise aslan kafalı, kanatlı ve balık kuyruklu bir yaratık yer alıyor.

Böyle bir yaratığın kilise duvarlarında yer alması ve kabartmaların yer aldığı kilisenin Van Gölü’nde bulunması enteresan. Peki siz bu detay ve Van Gölü Canavarı hakkında ne düşünüyorsunuz? Safsata mı, yoksa her şey mümkün olabilir mi?